Empatik İletişim İlkeleri

Empatik iletişim hayatın her alanında etkili olmaktadır. Kişinin karşısındakinin bakış açısıyla olayı
değerlendirebilmesi, karşısındakinin duygu ve düşüncelerini anlayabilmesi adına empati kurabilmesi oldukça değerlidir. Çocuklarla iletişimde de çocukların anlaşıldıklarını hissettikleri noktalarda agresig davranış ve tepkilerinin azalabildiği gözlemlenmektedir. Dolayısıyla empatik iletişim çocuklarla kurulabilecek etkili iletişimin anahtarı niteliğindedir. Peki empatik iletişim derken neden bahsediyoruz?

*Öncelikli olarak çocukları dinlemek, çocukların kelimelerle aktarmaya çalıştıkları duyguları anlamak oldukça önemlidir. Çocuğunuz size bir şey anlatmak istediğinde tam olarak o anda kalmaya çalışın.
Çocuğunuzun bakış açısını anlamaya çalışın. Bu noktada ebeveynlerin duymaktan hoşlanmayacakları şeyleri dinlemeye de hazır olmaları gerekmektedir. Böylelikle, çocuklar sadece ebeveynlerinin duymaktan hoşlanacağı şeyler söylemek yerine ebeveynin yarattığı güven havası içerisinde dürüst davranmayı da öğrenebilecektir. “Anlıyorum, yaşadığın duyguları benimle paylaşmana sevindim” şeklinde ifadelerle aynı fikirde olmasanız da o duygu ya da düşünceyi kabul ettiğinizi ifade edebilirsiniz.

*Herhangi bir durum karşısında çocuğu eleştirmek yerine ona rehberlik edebilmek önemlidir. Var
olan durum ile ilgili sorunu ifade ederek kendisinin bulamadığı noktada çözümle ilgili fikir vermek
gerekebilir.

*Ebeveynler çocuklarına model olabilmek adına yaşadıkları bir olay karşısında ne hissettiklerini, ne
düşündüklerini, olayı nasıl değerlendirdiklerini ve çocuklarından ne beklediklerini “ben” zamiriyle
ifade etmeye çalışmalıdır. Çocukta herhangi bir suçluluk duygusunun oluşumuna yönelik ifadelerden kaçınmak önemlidir.

*Çocuğunuza olumlu bir geri dönüt vereceğiniz zaman çocuğunuzun karakter özelliğine yönelik değil davranışlarına vurgu yaparak çabasına ve sürecine yönelik ifadeler kullanmak önemli olacaktır. Böylelikle çocuğunuza sonuca değil sürece odaklanabilmesi ya da denemesi adına model olmuş olacaksınız.

*Çocuğunuz sizden o sırada yerine getiremeyeceğiniz bir şey istediği zaman, örneğin bir oyuncak,
direkt hayır demek yerine durumu anlatıp belki çocuğunuzun hayal dünyasında bu isteği
gerçekleştirmeye yönelik bir yöntem belirleyebilirisiniz. Böylelikle daha az incitici bir “hayır” duymuş olacaktır.

*Çocuklara kendi bağımsızlıklarını deneyimleme fırsatını yaratmak önemlidir. Çocukların da seçme ve ifade etme hakkı olması bağımsızlığı tecrübe etmelerini sağlayacaktır. Örneğin, “Ekmeğinin üstüne bal mı reçel mi sürmek istersin” diye sorulduğunda bile çocuk kendi seçimini yapmış olmayı tecrübe etmiş olacaktır. Günlük rutin içerisine seçenekleri koyarak çocuğun kendi davranışlarını yönlendirmesi adına da fırsatlar yaratabilirsiniz.

Referans: Anne Baba ve Çocuk Arasında Dr. Haim G. Ginott, Dr. Alice Ginott, W. Wallace Goddard
s:228-233

Similar Posts